Çözmek zorunda olduğumuz problem!
Yaşam ağacımız kökünden kuruyor
Doğurganlığın Azalması
Geriden gelmesi gerekenler gelmiyor
“Az ama kaliteli çocuk” beklentisinin beklenmeyen sonuçları
Evlilik yaşı yükseliyor, “önce kariyer sonra çocuk” ilkesi yayılıyor.
Yaşam Süresinin Uzması
Yaşam beklentisi yaşlılık döneminde de uzuyor
Her ailede en az bir yaşlı var
Torunun torununu görenler hızla çoğalıyor.
İleri Yaşlılığın Artması
Nüfusun en hızlı çoğam kesimi 80 yaş ve üzerindekilerdir.
Günlük yaşamında yardım ve bakım ihtiyacı olan kişiler çoğalıyor
Bu kadar çok bakıma muhtaç yaşlıya kim, nasıl ve nerede bakacak?
Alzheimer hastaları
Kesin sayıları bilinmemektedir; dünyada tahminen 50-60 milyon Alzheimer hastası yaşamaktadır. Türkiye’de tahmienen 1 milyon Alzheimer hastası vardır. Demografik yaşlanma süreci ilerledikçe sayıları muhtemelen artacaktır. Örneğin Türkiye’den daha yaşlı bir nüfusa sahip olan Almanya’da bugün yaklaşık 2 milyon Alzheimer hastası yaşamaktadır.
Bakıma muhtaçlık
Çağımızın en büyük problemleri arasında yer alan bakıma muhtaçlık, her ne kadar yalnızca yaşlıların bir sorunu değilse de bakıma muhtaç popülasyonun çoğu 65 yaş ve üzeridir. Özellikle “ileri yaşlılık” olarak tanımlanan 80 yaş ve üzeri nüfusta, bakıma muhtaçlık sorununun yoğunlaştığı görülmektedir.
Henüz çeyrek asır öncesine kadar “genç nüfusumuzla” övünüyorduk. Bazı basın organları, “yaşlı Avrupa”nın genç Türklere ihtiyacı olacağını vurgulamaktaydı. Bugün Türk toplumunun %10,6’sının yaşı 65 ve üzeridir. Tanım gereği, artık yaşlı bir nüfusa sahibiz (yaşlı oranı minimum %10 ise, o nüfus yaşlı olarak tanımlanmaktadır).
Türkiye, 1960’lı yılların ortalarına kadar doğruganlık oranında dünyanın ilk sıralarında yer alan bir ülkeydi. O dönemde 15-45 yaş arasındaki bir Türk kadını ortalama 6,1 çocuk dünyaya getiriyordu 2000’li yılların başlarında 2,3’e gerilediğinde, hala bazıları nüfusumuzun genç görünümüne aldanıyor ve yaşlanan bir toplumu hayal edemiyordu. Bugün nüfusumuz 85 milyondur ve her 100 kişiden 10-11’i 65 yaş ve üzeridir. Doğurganlık 1,48 (TÜİK, Temmuz 2025) düzeyine gerilemiştir.

